E-ticaret perakendecileri, tüketicilere satın aldıkları malları daha hızlı ulaştırabilmek için yarışırken, depolarındaki otomasyonu hızla geliştiriyorlar.
Müşterilerin online ‘satın al’ düğmesine basmaları ile satın aldıkları ürünlerin kapılarına gelmesi arasındaki yolculuk ne kadar düzgün ve hızlı ise, perakendecinin karı da o kadar hızlı gerçekleşecektir. Bunun da bir yolu depolardaki malların toplanma ve paketlenmesinin hızlandırılmasıdır.
Geleceğin depo operasyonları için İngiltere’nin güneyindeki Andover kenti yakınlarındaki Ocado’nun tesislerini görmek yeterli. Yüzlerce küboid unite, tepelerinde antenleri ve yanıp sönen ışıkları, mekanik bir zerafetle birbirlerine çarpmadan yavaşlayıp hızlanıyorlar. Bu robotlar markette ürünleri seçmenin sıradan görevini yerine getiriyorlar. ‘Ocado Smart Platform’ adı verilen bu sistem ile robotlar raf kümelerini doğru ürünleri seçmeleri ve paketleyip göndermeleri için depo çalışanlarına getiriyorlar. Böylece depo içinde çalışanların ürün seçmelerini büyük ölçüde hızlandırıyorlar. ‘Swarm robotics’ (kaynaşan robotlar) teknolojisi olarak da adlandırılan bu sistemde birden fazla robot ortak bir görev tamamlamak için birbirleriyle iletişim içinde olmaktadır. Böylelikle sadece birkaç dakika içinde 50’den fazla sipariş edilen ürün toplanabilmekte.
Depo otomasyonu sensör teknolojisinin yayılması ile birlikte robotları yönlendirmek için kullanılan ultrasonik ve görsel sensörlerle mümkündür. Yukarıda anlattığımız sistem veya Amazon’un 2012’de satın aldığı KIVA gibi sistemler çevre algılamada basit bir yöntem uygularlar. Robotlar, yerdeki etiketlerden yol işaretleri kullanarak bir dizi tanımlanmış yol izlerler. İnsanların deponun bu bölümünden dışlanması nedeniyle, daha az yaralanma riski vardır. Otomatik araba parkı gibi diğer sistemler ultrasonik sensörleri kullanır.